“Ocağıma İncir Ağacı Diktin!” Deyimi Nereden Gelir?

Başımıza gelen olayların açıklanması amacıyla birbirinden farklı deyimleri gündelik hayatımızda kullanıyoruz. "Evimi yıktın, bana zarar verdin" anlamında kullanılan “Ocağıma incir ağacı diktin” deyimi de bunlardan biridir. Gelin bu deyimde neden “İncir Ağacının” özne olarak kullanıldığını biraz inceleyelim.

İncir Ağacı

İncir ağacı, insanlık tarihinin en eski dönemlerinden beri yetiştirilen ve ürünleri tüketilen bir ağaç türüdür. MÖ 5000 yıllarına kadar uzanan bir geçmişi olduğu düşünülmektedir. İncirin anavatanı olarak Batı Asya ve Doğu Akdeniz bölgeleri kabul edilir. Arkeolojik kazılarda, incirin MÖ 4000-5000 yıllarına kadar uzanan eski Mısır ve Mezopotamya uygarlıklarında da tüketildiği tespit edilmiştir.

İncir aynı zamanda, tarihte birçok farklı kültür ve dinde kutsal kabul edilmiştir. Örneğin, Eski Yunan mitolojisi ve Roma mitolojisinde incir ağacı kutsal kabul edilmiştir. Hristiyanlık, İslam ve Yahudilikte de incirin önemli bir yeri vardır. İncir, hem Eski Ahit'te hem de Yeni Ahit'te birçok kez geçer. İslam'da ise Kur'an-ı Kerim'de, insanın kıymetli ve sulfi yönlerine vurgu yapan "Tin Suresi"nde incirden bahsedilir.

Tarihte incir, hem meyvesi hem de ağacının diğer kısımları ile çok çeşitli kullanımlara sahip olmuştur. İncir meyvesi, taze veya kuru olarak tüketilirken, ağacının odunu da yakacak olarak kullanılmıştır. Ayrıca, incir yaprakları bazı kültürlerde giysi veya kap olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise incir, hem taze hem de kuru meyve olarak dünya genelinde tüketilmekte ve ayrıca birçok farklı gıda ürününde de kullanılmaktadır.

İncir ağacı (Ficus carica) günümüzde genellikle Akdeniz bölgesinde yetişen, sıcak ve kuru iklimi seven bir ağaç türüdür ve 3-10 metre yüksekliğe ulaşabilir. Yaprakları geniş, kalın ve yeşildir. Yapraklarının üzerindeki damarlar belirgindir ve genellikle üç ila beş loplu bir şekle sahiptir.

İncir ağacının en belirgin özelliği ise , meyveleri olan incirlerdir. İncir, tatlı ve sulu bir meyvedir ve genellikle yaz aylarında olgunlaşır. İncirlerin içinde çok sayıda minik çekirdek bulunur, bu çekirdeklerin de sağlık alanı başta olmak üzere, bir çok kullanım alanı vardır.. Bu meyve, taze olarak tüketildiği gibi, kuru incir şeklinde de saklanıp tüketilebilir.

İncir ağacı, tıbbi ve beslenme açısından da birçok faydaya sahiptir. İncir, lif bakımından zengindir ve sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olur. Ayrıca, kalp sağlığına faydalıdır ve kemikleri güçlendirir. Yüksek lif içeriği ile sindirim sistemini düzenleyip kabızlığı önlerken, potasyum ve omega-3 yağ asitleri bakımından zenginliği ile, kalp sağlığını korumaya yardımcı olur ve kalp krizi riskini azaltır. İncir ağacının yaprakları da tıbbi amaçlarla kullanılır. Özellikle diyabet tedavisinde kullanılan incir yaprağı kan şekeri seviyelerini düşürmeye yardımcı olur.

İncir Ağacı Köklerinin Suya Ulaşma Arzusu

Peki bu kadar iyi özelliğe sahip olan “incir ağacı” neden “ Ocağıma İncir Ağacı Diktin” gibi bir deyimin betimlemesinde kullanılıyor?

İncir ağacı, hızlı büyür ve çabuk yayılırlar, kökleri su ihtiyacını karşılamak için düzenli ve derin suya ihtiyaç duyar bu nedenle incir ağacı, genellikle nemli ve iyi drenajlı toprakları tercih eder. Kökleri genellikle yüzeysel ve yaygın bir yapıya sahip olduğundan suyu topraktan kolayca emebilirler. İncir ağacı genellikle kuraklık toleransı olan bir bitki olarak bilinse de, su ihtiyacı, mevsime, iklim koşullarına ve toprak yapısına bağlı olarak değişebilir. Özellikle meyve verme dönemlerinde düzenli ve yeterli suya ihtiyaç duyar. Ayrıca, kökleri çok güçlüdür ve derine iner, hayatlarını sürdürebilmek için suya ulaşmak zorundadırlar. Öyle ki bu amaç uğruna beton zeminleri dahi delebilirler. Bu özellikleri nedeniyle, incir ağacı genellikle evlerden uzak alanlara dikilir. Bu yüzdendir ki incir ağaçları genellikle harabeleri, terk edilmiş evleri, kuytuları pek severler ve oralarda boy sürerler.

İşte incir ağacının bu özellikleri, güçlü yapıları ve ihtiyaçlarını karşılamadaki iradeleri nedeniyledir ki; “Ocağıma İncir Ağacı Diktin” deyimi türetilmiş ve hep fakir fukaranın malına göz diken bir insana incir ağacıyla zulmünün hatırlatılması yapılmıştır.